tag:blogger.com,1999:blog-91545170299958556802024-03-14T05:25:01.087+03:00Haşim ArıkanOlan sadece olandır.
Senin düşüncelerin ona bir anlam kazandırır.
Tüm düşüncelerini zihninden silsem, yaşadıklarından geriye sana ne kalır?Unknownnoreply@blogger.comBlogger104125tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-52644434618259576492015-06-30T20:21:00.000+03:002015-08-27T00:08:12.127+03:00Bu dünyaya asla öylesine gelmedin.Ve bir gün asla öylesine veda edip gitmeyeceksin.<br />
<div class="MsoNoSpacing">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-XrIGmYuw-RM/UOXMAxGdzuI/AAAAAAAAED4/KPw_9vDLoY4/s1600/10525189_ori.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-XrIGmYuw-RM/UOXMAxGdzuI/AAAAAAAAED4/KPw_9vDLoY4/s1600/10525189_ori.jpg" /></a></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><b>Düşündün mü hiç?</b></i><br />
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><b>Seni her sabah
yatağından neyin uyandırdığını?</b></i><br />
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><b>Her gün nereye
doğru, neden gitmekte olduğunu?</b></i><br />
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><b>Bu hayatın ne için
yaşandığını? </b></i></div>
<b>
</b><br />
<div class="MsoNoSpacing">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><b>Varlığının evrenin
bir yerinde, bir şeyleri hiç değiştirip değiştirmediğini?</b></i><br />
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><b>Adına yaşam denilen
bu büyük armağanın sana neden verildiğini?</b></i></div>
<b>
</b><br />
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Düşündün mü hiç?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Bugüne kadar hangi yolları
izledin?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Kimlerin yaşamlarına
dokundun?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Dokunuşlarınla onların
hayatında neleri değiştirdin?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Sevginle nelerin değerini
çoğalttın?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Kimlerin seni gördüğünde içi
neşeyle doldu?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Onlara her zaman sevip,
anlamlarını hiç bir zaman değiştirmek istemeyecekleri neleri sen yaşattın?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Kimlerin kendilerini açığa
vurabilmelerine, gerçekte kim olduklarını anlayabilmelerine sen yardım ettin?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Kimler senin mutluluğunu
görüp, kendi mutlulukları için cesaretlendi?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Kimler senin sayende
kalplerindeki gerçek duyguların o muhteşem enerjisini hissetti?</div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Düşündün mü hiç?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Varlığınla dünyada nasıl bir
fark yarattın?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Hangi gerçekliklerin
yaratılışında sen rol aldın?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Hangi duyguların, hangi
düşüncelerin başlangıç noktasında sen vardın?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Hangi ihtimaller senin
sayende hayat buldu?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Senin sayende evrenin akışı
nerede, nasıl farklılaştı?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Sen olmasaydın evrende acaba
neler hiç yapılamamış olarak kalırdı?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Düşündün mü hiç?</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Senin herşeyin bir parçası
olduğun gibi herşeyin de senin bir parçan olduğunu.</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Bir çok başlangıcın
öncesinin, bir çok bitişin sonrasının sen olduğunu.</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Kendini akıp giden bir nehir
gibi hissetsen de akmakta olan suyun ulaştığı son noktanın koskoca bir deniz
olduğunu.</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 42.55pt;">
Birbirini tetikleyen,
birbirine karışan, birbirinin içinde eriyip, birbiriyle tamamlanan, bütün hareketlerin,
bütün seslerin, bütün amaçların, bütün özlemlerin, bütün çilelerin, bütün
mutlulukların, bütün acıların, bütün iyi ve bütün kötü şeylerin oluşturduğu
evren de ki, birlik, bütünlük ve mükemmeliği, fark ettin mi hiç?</div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><b>Bu dünyaya asla
öylesine gelmedin.</b></i><br />
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><b>Ve bir gün asla
öylesine veda edip gitmeyeceksin.</b></i><br />
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><b>Herşeyin bir
nedeni, bir anlamı olduğu gibi senin hayata gelişinin de bir amacı, bir anlamı,
bir değeri, bir önemi var.</b></i></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 35.4pt;">
Varlığının, evrenin o muazzam
kurgusu içinde hangi önemli görevleri üstlendiğini, hangi güzellikleri, hangi
mükemmellikleri tetiklediğini, hangi olumsuz ihtimalleri doğma şansı tanımadan
yok ettiğini,</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 35.4pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="margin-left: 35.4pt;">
Düşündün mü hiç?</div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<span style="font-family: Times, "Times New Roman", serif;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">11 Ekim 2010<br /> Haşim Arıkan</b></span><br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-58427454560314286012015-06-27T21:53:00.000+03:002023-03-08T12:43:20.129+03:00Asla bilemezsin...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-EXhGQzKIkuw/WWJ7hZ0FutI/AAAAAAAAEt4/joCx_KTIZAMCtuo1cKeQte_xVKlUdOTsQCLcBGAs/s1600/yaln%25C4%25B1zl%25C4%25B1k3.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1315" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-EXhGQzKIkuw/WWJ7hZ0FutI/AAAAAAAAEt4/joCx_KTIZAMCtuo1cKeQte_xVKlUdOTsQCLcBGAs/s320/yaln%25C4%25B1zl%25C4%25B1k3.jpeg" width="262" /></a></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><br /></span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Hiç hesapta yokken, ansızın, bir an da baş verir zihninde bir düşünce!</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Belki bir kırgınlık, belki bir hayal kırıklığı, belki de bir anlık öfkeyle...</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Neden, niçin, nasılını tam sorgulamadan bir bakarsın ki tetiği çekmişsin.</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Kendini o düşünceye teslim etmişsin.</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><br /></span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Sihirli bir güç, her şeyi kilitler sanki o dönemde! </span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Ne sana dur, ne yapıyorsun diyen çıkar, ne de sen, adımların bir süre sonra seni geri geri çekse de kendini bu kararından döndürürebilirsin.</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><br /></span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Zaman akıp geçer...</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Sen, seni önüne katıp götüren bir akıntının önünde sürüklenirsin.</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Ne kendini bu akıntıya tam teslim edebilirsin, ne de artık geri dönüp bir şeyleri değiştirebilirsin.</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><br /></span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Yaşanması gereken ne varsa yaşanır.</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Hayat en sonunda seni getirip bir noktada bırakır.</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Zihninde uçuşan Neden? 'lerle başbaşa kalırsın.</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><br /></span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Neydi seni hiç hesapta yokken bu bulunduğun noktaya sürükleyen şey çözemezsin!</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><br /></span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Bazı şeyleri kendinden ne kadar uzak zannetsen de, aslında hayattaki her şey zihninde ansızın filizlenip seni teslim alacak bir düşünce kadar uzaktır sana, bunu pek fark edemezsin.</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><br /></span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Olması gereken -sana rağmen- her zaman olmaya devam eder.</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><br /></span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Hayat denen oyunda, bir sonraki sahnede rolünün ne olduğunu o an'ı yaşamadan asla bilemezsin...</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><br /></span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">3 Haziran 2016</span></span></div>
<div style="background-color: white; margin-bottom: 6px;">
<span style="color: #1d2129; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;">Haşim Arıkan</span></span></div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-88488580751821622522015-06-26T12:41:00.000+03:002023-03-08T12:43:57.661+03:00Başkayı görerek başkalaşan zihnimiz...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-JOHYwEeWQao/VZESwsqdMmI/AAAAAAAAEcs/nH3OjU_by2w/s1600/2015-02-6--14-49-14.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="201" src="http://3.bp.blogspot.com/-JOHYwEeWQao/VZESwsqdMmI/AAAAAAAAEcs/nH3OjU_by2w/s400/2015-02-6--14-49-14.jpeg" width="400" /></a></div>
<br />
Nedense, izleyiciyiz!<br />
Sadece seyrediyoruz,dinliyoruz çevremizde yaşananları.<br />
Hep dışındayız değil mi sahnede oynanmakta olan oyunun?<br />
Bilerek, isteyerek oyunun dışında bırakıyoruz kendimizi.<br />
Sadece gözlemliyoruz! Duygularımızı sunuyoruz, retinamıza yansıyıp, beynimizin kıvrımlı kanallarını aşarak zihnimize ulaşan, sahnede yaşanmakta olanlara!<br />
<br />
Huzursuzluğumuzu, kafa karışıklığımızı hep başkalarının söyledikleriyle bastırmaya çalışıyoruz!<br />
Her şey sanki bir alışkanlıktan, aynı yalanın hep birlikte tekrarından ibaretmiş,<br />
Hiç kimse esas oglan değil, hepimiz figüranmışız gibi.<br />
<br />
Acaba yaratıcı olma kapasitemiz, hayattan keyif alma yeteneğimiz, bu yüzden mi azalıyor sürekli?<br />
<br />
<b>Haşim Arıkan</b><br />
<b>20 Nisan 2012</b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-28017223869571793042015-06-16T12:09:00.001+03:002015-08-27T00:09:43.019+03:00Keşke yaşam diye kendime seçtiğim yol, bir yolumun olmaması olsa!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-GeAZifN_xjk/VX_noKud7cI/AAAAAAAAEcM/E3IZSzhKorE/s1600/00000000000kh.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="315" src="http://3.bp.blogspot.com/-GeAZifN_xjk/VX_noKud7cI/AAAAAAAAEcM/E3IZSzhKorE/s400/00000000000kh.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Bugün kendim için farklı bir yol seçsem diyorum.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Bugün her gün sergilediğim normallik gösterilerimi sergilemek için
uğraşmasam.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Yani bugün olmam gereken olmasam.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Bugün sadece yaşasam.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Benim için en iyisi olduğuna karar verdiğim şey yerine, içimden ne
geliyorsa bugün ben onu olsam.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Kısacası bugün bir şey için yaşamasam.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Bugün kendimle uyum içinde kalıp, kendimle barışık olsam.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Keşke yaşam diye kendime seçtiğim yol, bir yolumun olmaması olsa.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Tek alışkanlığım ise hiç bir alışkanlık edinmemek.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Sürekli dünün planlarında pişmiş bayat başarılarlarla dolu bir
hayatı yaşamaya çalışmasam.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Her zaman mükemmel olmaya çalışmak ne kadar yoruyor insanı!<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Hayatı hep planladığın gibi yaşamaya çalışmak.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Hiç öyle olmadığı halde, öyle olduğunu hayal etmek için sürekli çabalamak.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Hayatı yaşamak yerine, sürekli onu analiz etmeye çalışmak ne kadar
zor bir şey.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
En büyük hatalarımdan biri de bu sanırım.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Fark ettim ki, hayat aynı anda hem yaşanıp, hem anlaşılmıyor.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Duygu ve bilinç aynı anda aynı mekanda barınamıyor.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Hem neyin sonsuza kadar anlamı var ki?<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Gerçekler onlar hakkında konuşurken bile değişiyor.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Hiç bir şey yarın bile bugünkü anlamını taşımıyor.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Şimdi şu an bu yazıyı okurken düşündüklerin, bir gün bu yazıyı tekrar
hatırladığında düşüneceklerinden daha doğrudur diyebilir misin?<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Sürekli zihnimdeki ayak izlerini takip ederek aynı şeyleri tekrar
tekrar yaşamak yerine, farklı deneyimler yaşamayı daha çok arzuluyorum!<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Garip olansa beklenmedik, farklı şeyleri ancak hata yaptığım
zamanlarda yaşayabiliyor olmam.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Sanırım hata yaptığım zamanlar da, ben daha çok ben oluyorum.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Fark ettim ki ben asıl hatalarımı dinlerken büyüyorum<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Evet. Ben bugün hata yapmaktan da korkmuyorum.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Ben bugün, kendimi kendime satmak için de bir şey yapmak
istemiyorum.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Bugün ben kendimi şanslı hissediyorum, çünkü bugün bir gün daha
verildi bana!<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Hissetmek, görmek, duymak, dokunmak, okumak, koklamak, paylaşmak,
sevgi ve mutluluk için, bir gün daha...<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
Ben bugün, bir gün daha hayattayım.<o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<i>Olmayanları düşünüyorum...</i><o:p></o:p></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<i><br /></i></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<b>3 Mart 2013 - 16 Haziran 2016</b></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<b>Haşim Arıkan</b></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<i><br /></i></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<br /></div>
<br />
<div style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0in;">
<i><b>Dipnot: </b>Bu yazı Hugh Prather'in Kendime Notlar isimli kitabından alıntılar
içermektedir.</i><span style="font-size: 13.5pt;"><o:p></o:p></span></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-32319155792792355642015-06-08T11:07:00.001+03:002015-06-08T11:07:05.067+03:00Sen de olmayan neyi ben sana verebilirim ki?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-AH66cmvEghY/UO66M_gx57I/AAAAAAAAEH4/Lc9Ot_6Qj44/s1600/christianbale.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="214" src="http://4.bp.blogspot.com/-AH66cmvEghY/UO66M_gx57I/AAAAAAAAEH4/Lc9Ot_6Qj44/s320/christianbale.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
<br />
Bir kaç gündür keyfim pek de yerinde değil.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Biraz olsun rahatlayabilirim umuduyla onunla sohbet için fırsat kolluyorum.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Ara, ara kapısının önünden geçiyorum. Şansıma, ya odasında yok, ya da birileriyle toplantı halinde. En sonunda onu odasında yalnız yakalar yakalamaz kendimi içeriye atıyorum. Yüzüme bakıp da halimi fark edince gülümsüyor sadece ve ilk cümle için susup, sözü bana bırakıyor.</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Karmakarışığım bu aralar. Kendimi sanki düşünce bulutlarının içinde kaybolmuş gibi hissediyorum. Kafamın içinde sürekli bir mırıltı, bir faaliyet var. Kendimle ilgili bir sürü cevapsız soru, bir yığın zayıf düşünce sürekli uçuşup duruyor beynimin içinde. Beni bu durumdan kurtaracak bir sırrın varsa lütfen bana söyle.”</i></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
Gülümsüyor. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Biliyor musun?<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Senin tek bir sorunun var aslında. Kendine bir türlü güvenememen. İhtiyacın olan tüm kendini bilişe her zaman sahipsin. Lütfen kendine sana kendini kanıtlaması için şans ver. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>İçinde daha derinlere ulaşmak, içindeki zenginliklerle, bilgeyle tanışmak için daha fazla çaba harca. Yaptığın sorgulamalara bütün zihninle, kalbinle, tüm varlığınla katıl. Kendine sorunu yöneltikten sonra, onun içine işlemesine, mayalanmasına izin ver. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Sen de fark edeceksin ki aslında aradığın cevaplara ulaşmak için kendinden başka hiç kimseye ihtiyacın yok.</i></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Söyler misin? Ben sen de olmayan neyi sana verebilirim ki? “</i></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
Eminim ki ben zihnimdeki düşünce bulutları içinde kendimi kaybolmuş hissederken, o aynı bulutların içinde, masmavi gökyüzünün, güneşin, ayın, yıldızların tadını çıkartıyor.</div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing" style="text-align: justify;">
Aramızdaki tek fark ise düşüncelerimiz! <span style="font-family: "Courier New", Courier, monospace;"><i>"</i></span><i><span style="font-size: small;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Neyin gerçek olduğunu düşündüğümüz!"</span></span></i></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">10 Ocak 2013</b></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Haşim Arıkan</b></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-43717737412895134712015-06-03T23:10:00.002+03:002015-06-03T23:10:55.636+03:00Oyunu oynamayı red edersen oyunun dışında kalırsın...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-w8R4j7Aqg8M/UILmvWq1jDI/AAAAAAAAD9Q/f8UVVUCUvqQ/s1600/bela-tarr-prologue-vision-of-europe-2004.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-w8R4j7Aqg8M/UILmvWq1jDI/AAAAAAAAD9Q/f8UVVUCUvqQ/s1600/bela-tarr-prologue-vision-of-europe-2004.jpg" width="216" /></a></div>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><i><br /></i></span><span style="background-color: white; color: #333333; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><i>Diyorum ki;</i> Yaşadıklarıma düşüncenin enerjisini karışmadan yaşamayı bir türlü beceremiyorum. </span><br />
<br style="background-color: white; color: #333333; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;" />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><i>Gülümsüyor.</i> "Dikkatini düşüncelerinin üzerine değil aralarına ver" <i>diyor.</i> "Kalabalıkta yürürken karşına çıkan her insanla kavga etmezsin değil mi? Aralarından yolunu bulur geçersin sadece."</span><br />
<br style="background-color: white; color: #333333; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;" />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><b>13 Temmuz 2014</b></span><br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><b>Haşim Arıkan</b></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-40677041858088891082015-03-27T15:36:00.002+02:002015-06-03T23:13:52.669+03:00Örümcek<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-59jg7_DVBuc/VLVtxKoGGeI/AAAAAAAAEYE/_NATNdGb0XQ/s1600/sar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="312" src="http://4.bp.blogspot.com/-59jg7_DVBuc/VLVtxKoGGeI/AAAAAAAAEYE/_NATNdGb0XQ/s1600/sar.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Tüm deneyimlerimizi cümlelerle canlanan birer anı olarak sürekli zihnimizde istifliyoruz.</span><br />
<br style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;" />
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Bir örümceğin kurbanını ağıyla sarması gibi kendimizi zihnimizde istiflediğimiz bu cümlelerle sarıp sarmalıyoruz. İşin kötüsü örümcek de biziz, kurban da. Sürekli kendi ağımıza düşüyoruz...</span><br />
<br style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;" />
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Zihnimizdeki cümleler bize kim olduğumuzu, neler yapabildiğimizi söylese de biz yine de onların bize söylebileceklerinden çok daha fazlayız. </span><br />
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><br /></span><span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><b>Cümleler sadece sınırlar değil, yeni şeyler de yaratır...</b></span><br />
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">13 Ocak 2015</span><br />
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Haşim Arıkan</span><br />
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><br /></span><span style="background-color: white; color: #141823; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Fotograf: <a href="http://www.imdb.com/title/tt2379713/" target="_blank">Spectre</a></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-40548979368195066992015-03-26T23:14:00.000+02:002015-03-30T23:17:00.590+03:00Hepimizin sessizliklerin de hep aynı itiraflar gizli...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-2-HuAZvqss4/VRmtnklhp4I/AAAAAAAAEZg/CppQQWCTl8U/s1600/dsd.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-2-HuAZvqss4/VRmtnklhp4I/AAAAAAAAEZg/CppQQWCTl8U/s1600/dsd.jpg" height="314" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<div class="MsoNoSpacing">
Sürekli
unutuyorum.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNoSpacing">
Herkesin aslında benim gibi, sadece insan olduğunu.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNoSpacing">
Onların da, benim dahil olduğum o büyük bütünün, benim gibi sadece
küçücük bir parçası olduğunu.<br />
Büyük bütünün, küçük parçalarının ürettiği güzel veya çirkin, iyi veya kötü
gerçekliklerle evrildiğini.<br />
Tarih denilen şeyin bu küçük parçaların yarattığı gerçekliklerle yazıldığını,
şekillendiğini, değiştiğini.<br />
<span class="textexposedshow"><span style="color: #141823; mso-bidi-font-family: Helvetica; mso-bidi-font-size: 12.0pt;">Her bir küçük parçanın yarattığı
gerçeklerle, diğer insanlar için yeni bir farkındalık yarattığını ve onlara
yeni bir örnek oluşturduğunu.</span></span><o:p></o:p></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<span class="textexposedshow"><span style="color: #141823; mso-bidi-font-family: Helvetica; mso-bidi-font-size: 12.0pt;">Herkesin
ancak bu sayede kendisinin neyi desteklediğini fark edebildiğini.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing">
Ben de
bilemiyorum ki, herkes gibi.<br />
Kime dünya denilen bu sahnede hangi rolün verildiğini, kimin kendisine verilen
bu rolün hakkını verdiğini, kimin rolünü fazla abarttığını.<br />
Kimin o büyük bütünün evrilmesine ne kadar katkı sağladığını.<br />
Kimin hangi konuda yetenekleri olduğunu, hangi özel yönünün bulunduğunu.<br />
Kimin varlığının, nelerin anlamını, değerini artırdığını.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing">
Ama yine de
duramıyorum;<br />
Yargılıyorum sürekli her şeyi, herkesi...<br />
Beynime ulaşmış olan en son bilgiye göre.<br />
Gerçek sadece benim beynindeki bu bilgilerle sınırlıymış ve herkes için geçerli
doğrular sanki benim zihnimdeymişcesine.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing">
Dışlıyorum...<br />
Başkalaştırıyorum...<br />
Farklılaştırıyorum kendimi, “normal” olarak adlandırdığım beynimdeki şablonlara
tam oturmayanlardan.<br />
Sanki ben onlardan daha iyi ya da onlar benden daha az olabilirmiş gibi.<br />
Sanki ben onlardan daha önemli, daha değerli olabilirmişim gibi.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing">
İnsanım ben de
aslında, herkes gibi.<br />
Hepimizin sessizliklerin de hep aynı itiraflar gizli sanki...<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<b>11 Aralık 2010
- 26 Mart 2015<br />
Haşim Arıkan</b><o:p></o:p></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<br /></div>
</div>
<div class="MsoNoSpacing">
<span style="font-size: 12pt;">Fotograf:<b><a href="http://www.imdb.com/title/tt2322441/"> </a></b></span><span style="font-size: 12pt;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt2322441/">Fifty Shades of Grey</a></span></div>
<div class="MsoNoSpacing">
<o:p></o:p></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-62346356164574176472012-03-25T22:31:00.000+03:002013-01-22T13:24:54.295+02:00Günahların da içtenlikli bir günahkara öğretecekleri var, tıpkı erdemlerin bir ermişe öğrettikleri gibi...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-wP3ljXtjFwY/T28_IIjgIxI/AAAAAAAAD20/sTLVzjEIEFQ/s1600/safehouse_wp1_widescreen.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://2.bp.blogspot.com/-wP3ljXtjFwY/T28_IIjgIxI/AAAAAAAAD20/sTLVzjEIEFQ/s320/safehouse_wp1_widescreen.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Hayat hayatla besleniyor, insan hayatla, yaşadığı ilişkilerle.<br />
Gece gündüz gibi sürekli yer değiştiriyor herşey.<br />
Bir kendini hatırlıyor insan, bir unutuyor.<br />
Bir özgür bırakıyor, bir yargılıyor, tutsak alıyor.<br />
Kimi zaman gerçeklere ulaşmaya çalışıyor.<br />
Kimi zaman sahte olandan uzaklaşmaya.<br />
Aslında sahte olandan uzaklaşırken gerçeklere de yaklaşıyor.<br />
Gerçeklere ulaşmaya çalışırken sahte olandan da uzaklaşıyor.<br />
<br />
Geldiği her yol ayırımda bir tercih yapıyor insan. Kah ipleri düne bağlı düşüncelere dalarak, kah hayalinde canlanan görüntülere kendini kaptırarak.<br />
Yürümeye başlıyor, seçtiği bu yolda.<br />
Ardından tereddütler, korkular, endişeler yavaş yavaş yeşermeye başlıyor beyninde, acaba bu yol benim için doğru olan mı diye!<br />
Varsayımlar, önyargılar -bulutların güneşi etkilemeksizin örtmesi gibi- gerçekliği yavaş yavaş kapatmaya başlıyor.<br />
O ilk an da yüreğinde çalmaya başlayan mutluluk şarkıları bir süre sonra yerini korkuların çığlıklarına bırakıyor.<br />
<br />
Oysa yolun hiç bir önemi yok. Önemli olan daima ileriye doğru yürümek.<br />
Olmak zorunda olan her zaman olmaya devam ediyor. <br />
Devinen, öğrenen, keşfeden, gelişen olmak insanın istese de vazgeçemeyeceği kaderi.<br />
Yürüdüğü sayısız yolun sadece en sonuncusu onu hedefine ulaştırıyor olsa da, aslında ondan önce yürüdüğü her yol, onu varmak istediği o ana hedefe biraz daha yaklaştırıyor.<br />
İçten, dürüst, kararlı yürümeye devam etmek belki de tek koşul.<br />
Her yaşanan yeni bir farkındalığın kapısını aralıyorsa, neyin yaşandığının bir önemi var mı ki?<br />
<br />
<i>Yaşanan günahların bile içtenlikli bir günahkara öğretecekleri var, tıpkı erdemlerin bir ermişe öğrettikleri gibi.</i><br />
<br />
Yürüdüğü yolda gördüğü, işittiği, dokunduğu, hissettiği, düşündüğü, umduğu herşey tamamen öznel.<br />
İsimsiz olanı isimlendiren, tanımsız olanı etiketleyen, şekilsiz olanı şekillendiren insanın yine kendisi.<br />
Su nasıl içinde bulunduğu kap tarafından şekillendiriliyorsa.<br />
Yaşananlar da tamamen zihin tarafından şekilleniyor, projekte ediliyor, kendi tarzında renklendiriliyor.<br />
Herşey zihinde oluşmuş neyin gerçek olduğu kanısına bağlı.<br />
İnsan aslında kendi iklimini kendisi yaratıyor.<br />
<br />
Ne büyük tesadüf ki!<br />
Bütün yollar sonunda insanı kendisine ulaştırıyor.<br />
Her yolun sonunda insanı sadece kendisi bekliyor.<br />
Yol insanın kendinden geçerek onu kendinden öteye götürüyor.<br />
<br />
En sonunda birlikte yürümeye başlıyor insan yolları kendisiyle, kendinle arkadaş oluyor, birlikte yürümek hoşuna gitmeye başlıyor, kalbinde sevgiye yer açıyor.<br />
Kendine güvendiğin de içinde darmadağan duran herşey yerli yerini buluyor.<br />
İçeride herşey dingin olduğunda hayat olağanüstü bir canlılık kazanıyor.<br />
Sonunda gururundan değil, kendi ışığı kendine yettiği için kimseden bir şey beklememeye istememeye başlıyor.<br />
<br />
Güzeli olan da hiç sahip olmadığını bulmaya çalışmak yerine, asla kaybetmemiş olduğunu, senden alınamaz olanı bulmak değil mi zaten?<br />
Geçici olanın içinde kalıcı olanı, gerçek olmayanın içinde gerçek olanı “kendini” bulmak.<br />
<br />
Kendini olduğun gibi kabullenmek, kendinin farkında olmak, bilgeliğin, anlamanın da başlangıcı sanki...<br />
<br />
<b>25 Mart 2012<br />
Haşim Arıkan<br />
</b><br />
Fotograf : Denzel WashingtonUnknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-29851703517557605612012-02-17T22:42:00.000+02:002013-05-07T19:17:44.555+03:00Hayat hayatla beslenir...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-b6iUoGV1aW0/Tu-ht0_nKlI/AAAAAAAAD00/aUqRAoW9ud8/s1600/tumblr_lra7x7e8hy1qiy5m2o1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-b6iUoGV1aW0/Tu-ht0_nKlI/AAAAAAAAD00/aUqRAoW9ud8/s320/tumblr_lra7x7e8hy1qiy5m2o1_500.jpg" width="260" /></a></div>
<br />
Sen de herkes gibi fikirlerinle ve düşüncelerinle dünyaya nüfus etmek için buradasın.<br />
Hayata bir anlam, bir renk daha katmak için.<br />
Dünyaya temiz bir havadan, yeni bir soluk daha getirmek için.<br />
<br />
Dünya denilen sahne;<br />
Gerçekliğin olası zaman dilimleri!<br />
Sen içlerinden birini seçene dek.<br />
<br />
Herşey sana....., senin neyin gerçek olduğunu düşündüğüne bağlı.<br />
<br />
Sabit bir zihinle, bir inanca, bir ideolojiye, bir felsefeye körükörüne bağlanıp, gerçeği somutlaştırırsan.<br />
Gerçek olma özelliğini artık yitirmiş dünün yalanını bir kez de sen tekrar edersin.<br />
<br />
Gerçekliğin aslında bir zihin olasılığı olduğunu keşfedip, onun olmakta olanın içinde sürekli hareket ettiğini fark edersen.<br />
Kıvrak zekan ve esnek yüreğinin sana sunacağı farklı seçimlerle dünya için yeni bir gerçeklik üretirsin.<br />
Yaşamın bir yerinde, birşeyleri sen değiştirir, dünyaya temiz bir havadan, yeni bir soluk daha da sen getirirsin.<br />
<br />
Hayat her zaman hayatla beslenir.<br />
Yaratılan her yeni gerçekle, zihnindeki düşünceler yeniden şekillenir.<br />
<br />
Düşüncelerin değiştikçe, seçimlerin değişir.<br />
Seçimlerin değiştikçe, hayatının da nasıl değiştiğini keşfedersin.<br />
<br />
Önemli olanın, fikirler, sistemler, ideolojiler, felsefeler değil, insanın kendisi olduğunu fark edersin.<br />
<br />
Sana sanki herkesin kendine ait bir öyküsü varmış gibi görünse de , tüm öykülerin gerisinde ki daima tek öykü kalır yaşanandan gelecek nesillere.<br />
Ama acı, ama mutluluk, ama nefret, ama sevgi ile işlenmiş, üzerinde o an’a dokunan herkesden izler taşıyan.<br />
Üstlendiği rol -iyi ya da kötü- ne olursa olsun, ürettiği gerçeklerin yarattığı farkındalık nedeniyle, herkesi özel ve önemli kılan...<br />
<br />
<b>19 Aralık 2011<br />
Haşim Arıkan<br />
</b>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-62750527014606025512012-02-16T22:05:00.000+02:002013-01-03T20:24:48.850+02:00Kimiz biz?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-W48fCaWaOhY/TxXEErrGPyI/AAAAAAAAD14/TWntrwrh8Uk/s1600/nicolekidman.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="214" src="http://4.bp.blogspot.com/-W48fCaWaOhY/TxXEErrGPyI/AAAAAAAAD14/TWntrwrh8Uk/s320/nicolekidman.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Ne olduğumuzu bildiğimiz de kendimizi bildiğimizi sanıyoruz.<br />
Bildiklerimizse kısıtlamalar ve sınırlar.<br />
Bunlar mı gerçekten kim olduğumuz?<br />
<br />
Kendimizi neden tarif ederek sınırlamaya çalışıyoruz ki?<br />
<br />
Kimiz biz? <br />
Yoksa sınırsızlığın sınırlarını biz biliyor muyuz? <br />
<br />
<b>16 Ocak 2012<br />
Haşim Arıkan</b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-50445839597470727102011-12-30T22:36:00.000+02:002013-01-03T20:30:13.798+02:00Yeniden şekillenmek için önce tamamen erimek.<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-XO4id0aUia4/TqRskF7jQ-I/AAAAAAAADlE/aUsVBgHnjZk/s1600/600full-russell-crowe.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-XO4id0aUia4/TqRskF7jQ-I/AAAAAAAADlE/aUsVBgHnjZk/s320/600full-russell-crowe.jpg" width="265" /></a></div>
<br />
İnsan oldun.<br />
Yeryüzüne doğdun.<br />
Saf, dokunulmamış, masum ve suçsuz.<br />
Ne olduğunu ya da ne olmadığını bilemeyen bir hiç.<br />
Hiçbir yerden başlamayan sözcükler beyninden geçip bilinmeyen bir boşlukta anlamlarını yitiriyorlardı o ilk zamanlar da .<br />
Dünsüz düşüncelerin eşliğinde yaşadığın herşey nasıl da heyecanlandırıyordu seni.<br />
<br />
Zaman ilerledi.<br />
Bilinç harekete geçti. Seni çevreleyen dünyanın bilgi bombardımanı altında. <br />
Zihin uyandı. Sana bellek ve imgelemeden oluşan bir dünya yarattı.<br />
Nedensellikle yönetilen bir dünya.<br />
Herşeyin mutlak bir nedeni vardı ve hepsinin de bir yanıtı.<br />
Her yanıtsa düne dair bir inancın, bir ideolojinin devamı.<br />
<br />
Doğmuştun bir kere artık duramazdın<br />
Durmadan, duramadan yaşadın.<br />
Zamanla benzemeye çalıştığın o büyük kalabalıklar gibi sen de biliyorum demeye başladın.<br />
Olmakta olanı gözlemlemeyi bıraktın.<br />
Oysa biliyorum demek yaşamıyorum demekti! <br />
Dahil olduğun inanç sisteminin seni de uyuttuğunun farkına varamadın.<br />
<br />
Fark etsen de, belki hiç bir şey değişmeyecekti.<br />
Belki de oynadığın oyunun kuralı böyleydi!<br />
Uyanmak için önce uyumak zorundaydın. <br />
Yeniden şekillenmek için önce tamamen erimek.<br />
Yaratmadan önce yok etmek.<br />
<br />
Adına hayat denilen tuhaf bir oyundu bu oynadığın.<br />
Doğmak, yaşamak, tüketmek, sahip olduklarını yeniden fark etmek!<br />
Kendini bir kez daha inşa etmeye başlamak için, bir gün artık hazır olduğunu hissetmek.<br />
<br />
<i>Önce erimek, sonra varlığını yeniden teyit etmek…<br />
</i><br />
<b>11 Nisan 2011<br />
Haşim Arıkan<br />
</b><br />
Fotograf: Russell CrowUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-37328922629782554282011-11-27T19:35:00.002+02:002011-11-27T19:54:49.801+02:00Ancak o zaman...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-galuurAXphM/TtJ001UqfoI/AAAAAAAAD0o/ApErcB51Dz0/s1600/10525189_ori.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="320" width="318" src="http://2.bp.blogspot.com/-galuurAXphM/TtJ001UqfoI/AAAAAAAAD0o/ApErcB51Dz0/s320/10525189_ori.jpg" /></a></div><br />
Zihnimde ki ipleri düne bağlı düşüncelerle hayatı, kendimi, dünyayı sorgulamaya başladığım bir anda çıkıyor yine ortaya.<br />
<br />
<em>“Zihnini çok fazla düşüncelerle meşgul edip, kendi özündeki koşullanmamış özgürlük ile bağını kopartmamalısın.”<br />
</em><br />
diyerek başlıyor sükunet kokulu cümlelerini ardarda sıralamaya.<br />
<br />
<em>“Sen de sen olmayanları ayıklarak, zihnini yıllardır biriktirdiğin çöplerden kurtararak başlayabilirsin kendin için bir şeyler yapmaya.<br />
Eğer, içinde daha derinlere ulaşmak, içindeki zenginliklerle tanışmak istiyorsan, kendin için daha fazla çaba harcamalısın.<br />
Daha fazla sen olabilmek istiyorsan sorgulamalarına bütün zihninle, kalbinle, tüm varlığınla katılmalısın.<br />
İçinde yaşadığın oluşturulmuş düzen tarafından derinden koşullandırılmış zihnini dağıtmalı, kendi özünün anlık koşullandırmalarını yaşamaya çalışmalısın.<br />
<br />
Ancak o zaman tedavi edebilirsin yılların ve içinde yaşadığın düzenin sende oluşturduğu hasarları.<br />
Ancak o zaman bulabilirsin kendi doğanın bozulmamış o ilk orjinal yapısını.<br />
Ancak o zaman silebilirsin zihnindeki yanılsamaları.<br />
Ancak ondan sonra fark edebilirsin hayatı, kendini ve diğerlerini, nasıl algıladığını.<br />
<br />
Tüm benliğinle isteyip ve gerçekleştirebilirsen bunları;<br />
Kendi sınırlı kişisel alanından çıkıp sevginin, şefkatin, zekanın saflığına uzanabilirsin.<br />
Aslında dünyanın sen, senin de dünya olduğunu fark edebilirsin.<br />
Farkındalığının ışığını yakabilirsen, acı, incinme, nefret gibi tüm olumsuz duyguların onun aydınlığında var olamadığına kendi gözlerinle şahit olabilirsin.<br />
Anı farkındalığının ışığıyla solumaya başladığında, yaşadığın hiç bir şeyin eksik kalmadığını ve onları artık zihnine kaydetmeye ihtiyaç duymadığını fark edebilirsin.<br />
İşte o zaman, özgür kalan zihninle o çok merak ettiğin, "kendi yaşam amacını" sen de bulabilirsin.”</em><br />
<br />
<b>12 Kasım 2009<br />
Haşim Arıkan</b><br />
<br />
Fotograf: Merle OberonUnknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-35952670532936947192011-11-27T19:19:00.001+02:002011-11-29T22:13:24.122+02:00Duygu ve bilinç aynı anda, aynı mekanda var olabilir mi?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-5G3Q0y8v3LM/TtJw4bPg4EI/AAAAAAAAD0c/mWlj4UVIbWM/s1600/aa.JPG" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="314" width="309" src="http://2.bp.blogspot.com/-5G3Q0y8v3LM/TtJw4bPg4EI/AAAAAAAAD0c/mWlj4UVIbWM/s320/aa.JPG" /></a></div><br />
Düşündün mü hiç?<br />
İçinde taşıdığın, sana dahil, seni sen yapan duyguları.<br />
Bugüne kadar kendine onları ne kadar yaşattığını...<br />
Bundan sonra daha ne kadarını yaşamak için kendine şans tanıyacağını...<br />
<br />
Hiç yaşanmamışları...<br />
Daha yaşanmadan nasıl yaşanacağının kararı çoktan verilmiş olanları...<br />
Eksik, yarım yaşananları, sen de tutuklu kalanları...<br />
<br />
Sana engel olan şey acaba duyguların kendisi mi, yoksa zihninde o duyguları etiketlendiğin düşünceler mi?<br />
<br />
<em>Duygu ve bilinç aynı anda, aynı mekanda var olabilirler mi?</em><br />
<br />
İçinde düşünce enerjin olmadan, yaşayacağın gerçek duyguların sana neler hissettirebileceğini...<br />
Biçimlendirilmemiş saf duyguların, sana neler keşfettirebileceğini...<br />
Sen hiç hayal ettin mi?<br />
<br />
<strong>7 Ağustos 2010 <br />
Haşim Arıkan</strong><br />
<br />
Fotograf: Russell CroweUnknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-51507358694513766272011-11-27T19:06:00.001+02:002013-12-19T15:13:26.698+02:00Düşünce gölgeleri...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-9BuJZs4YJAg/TtJt8SYlfOI/AAAAAAAAD0Q/fwF1ukj1gos/s1600/2009_burning_plain_006.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-9BuJZs4YJAg/TtJt8SYlfOI/AAAAAAAAD0Q/fwF1ukj1gos/s320/2009_burning_plain_006.jpg" width="213" /></a></div>
<br />
Düşündün mü hiç, acaba hangisi daha çok korkutuyor seni?<br />
<br />
En zayıf yönlerinin başkaları tarafından fark edilmesi mi?<br />
Yoksa olduğun gibi görünmek mi?<br />
Aslında ikisi arasında pek de fark yok değil mi?<br />
<br />
İnsan korkuları sayesinde, kendini imajların arkasına saklamakta zamanla nasıl da ustalaşıyor.<br />
<br />
Tuhaf olan ise insanın bir taraftan mutlu olmayı, sevilmeyi arzulayıp, diğer taraftan korkuları yüzünden hayatı, hissedilmeden, el sürülmeden, sevgi ihtiyacını belli etmeden yaşamak istemesi.<br />
Bir yandan düşleyip öte yandan bağımlı olmayı seçmesi.<br />
Zaman içinde kendinin yargıcı, gardiyanı ve celladına dönüşmesi.<br />
<br />
Bizi bu noktaya taşıyan ise, olduğumuz gibi göründüğümüzde sevilmeyeceğimiz, red edileceğimiz endişesi.<br />
Neticede bizler aslında diğer insanların hakkımızda düşündükleriyiz değil mi!!!<br />
Yeterince iyi olmadığımız için, asla almamalıyız gerçekte kim olduğumuzu belli ederek yaşama riskini!<br />
<br />
Söyler misin? Seninde kendini bilmeye başladığın günden başlayarak, beynine itinayla bu düşünceler yerleştirilmedi mi?<br />
Hepimizin hayattaki en önemli rolünün uyum sağlamak olduğu, kabul görebilmek için birbirimize benzememiz gerektiği sana da sabırla öğretilmedi mi?<br />
En anlaşılmaz tarafı ise bu düşünceleri beynimize yerleştirenlerin kimliği!!!<br />
<br />
Hayatı böyle korkak ve kaçak yaşamak çözüyor mu acaba herşeyi?<br />
Böyle olunca hiç incinmiyor mu insanın duyguları, benliği?<br />
İnsana hiç zarar vermiyor mu bu korkaklığı, cesaretsizliği?<br />
<br />
<em>İnsanın esas kalkanı yoksa kendi saflığı ve sevgisi değil mi?</em><br />
<br />
Ne olur acaba korkularımızı yaratan düşüncelerimize bu kadar esir düşmesek.<br />
Sürekli tedbirli hareket edip hayatı masanın altında, kendimizi saklayarak yaşamak yerine, pencerenin önüne dikilip payımıza düşen her ne varsa hepsini kabullenerek yaşamak istesek.<br />
Sevgi isteğimizi, en insani yönlerimizi saklamaya çalışmadan sergilesek.<br />
Duygu doğamıza, otantik benliğimize saygı göstersek. Onları özgür bırakmayı denesek.<br />
<br />
Ne olur güven duygusuna, belli sonuçlara ihtiyaç hissetmesek?<br />
Herşeyimizle yaşanan anda olabilsek,<br />
Kırılsak, incinsek, yaralansak.Yanlış yapsak, yanılsak. Red edilsek.<br />
Sonra yeniden denesek.<br />
Her seferinde yine yeniden sevsek.<br />
<br />
Farkına varamaz mıyız?<br />
Geriye dönüp baktığımızda yaptıklarımızdan daha çok yapamadıklarımız için pişmanlık hissettiğimizi.<br />
Kaçtığımızı sandıklarımızdan aslında kaçamadığımızı, onların her seferinde farklı maskeler takarak bize geri geldiğini.<br />
Bu şekilde yaşayarak sadece kendimizi yalnızlığa mahkum ettiğimizi,<br />
<br />
Farkına varamaz mıyız?<br />
Böyle yaşarken aslında ne çok şey biriktirdiğimizi, ne çok şey keşfettiğimizi.<br />
Yaşadıklarımızın özündeki, büyümemizi sağlayan o mükemmelliği.<br />
Ön yargılarımızdan, yanlı tutumlarımızdan kurtulduğumuzda çevremizdeki herşeyin nasıl olağanüstü derecede ilginç ve canlı hale geldiğini,<br />
Hayata beynimizdeki düşüncelerin gölgesinden bakmadığımızda, hayatla aramızda oluşan o sıradışı ilişkiyi,<br />
<br />
Fark edebilir miyiz acaba?<br />
<br />
<strong>10 Kasım 2010<br />
Haşim Arıkan</strong><br />
<br />
Fotograf: Charlize TheronUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-77218525802211140412011-11-27T18:35:00.000+02:002011-11-27T18:35:23.815+02:00Yarınlarını harcarsan, elinde boş dünlerden başka ne kalır ki?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-rGQdA3DW370/TtJmnshPFxI/AAAAAAAAD0E/iP62U-DbdQI/s1600/5941367852_House_hugh_laurie.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="240" width="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-rGQdA3DW370/TtJmnshPFxI/AAAAAAAAD0E/iP62U-DbdQI/s320/5941367852_House_hugh_laurie.jpg" /></a></div><br />
Hatırlıyor musun?<br />
En son ne zaman doğru yolda olduğundan emindin?<br />
En son ne zaman yarını düşününce kendini keyifli hissettin?<br />
En son ne zaman geleceğe dair kocaman bir gülüş vardı yüzünde?<br />
<br />
Yarın!<br />
Dünden ona sızmaya çalışan endişeler , yargılar, korkular!<br />
İnsan yarın olmayacağını düşünse bile, o hep var.<br />
<br />
Yarın, yeni bir gün.<br />
Her yeni gün, yeni bir yol için, yeni bir fırsat.<br />
Attılan her adım hep bir amaç uğruna.<br />
Her başarısızlık yeni bir güven kaynağı.<br />
Amaçlarını belirleyense olası olanın hayali.<br />
<br />
Peki asıl önemli olan ne?<br />
Sadece düşünebilmek mi?<br />
Düşüncelerini fark edebilmek mi?<br />
Yoksa düşünceleri oynadığın oyuna katabilmek, onları kullanabilmek, dünyada bir değişim, hayatında bir fark yaratabilmek mi?<br />
<br />
İnsan yarınlarını sürekli harcarsa, elinde boş dünlerden başka ne kalır ki?<br />
<br />
<strong>26 Ocak 2011<br />
Haşim Arıkan</strong><br />
<br />
Fotograf: Hugh LaurieUnknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-29826202422944602002011-11-27T18:22:00.000+02:002011-11-27T18:22:48.734+02:00Zamandışı yaşamak...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-BnnYsQTlo24/TtJjt67aEMI/AAAAAAAADz4/350ivIYGTNk/s1600/handsome_russell_crowe_wallpaper-29375.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="240" width="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-BnnYsQTlo24/TtJjt67aEMI/AAAAAAAADz4/350ivIYGTNk/s320/handsome_russell_crowe_wallpaper-29375.jpg" /></a></div><br />
Hepimiz doğduğumuzda bir hiç değil miydik?<br />
Büyüdük. <br />
Hiçliğimizi bizi rahatlatan fikirlerle, inançlarla örttük.<br />
İnsanlar tanıdık, ilişkiler yaşadık.<br />
Yaşananları yaşanan da yok etmeyi beceremedik.<br />
Geçmişi öldüremedik, hayatın kendisini yenilemesine bir türlü izin vermedik.<br />
Anıları, hatıraları kolleksiyon yapar gibi zihnimizde sürekli biriktirdik...<br />
<br />
Geçmiş ölmeden saf, masum kalabilir miydik?<br />
Saflık olmadan bilgelikten bahsedilebilir miydik?<br />
En bilge olduğumuz zamanlar neden çocuk olduğumuz zamanlardı?<br />
Belki de hiç düşünmedik!<br />
<br />
<b>5 Eylül 2011<br />
Haşim Arıkan<br />
</b><br />
Fotograf: Russell CroweUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-5413951172861684882011-11-27T18:19:00.001+02:002011-11-29T22:51:25.375+02:00Asla kaybedilmeyen. Senden alınamaz, sana verilemez olan!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-jQni_72jhis/TtJi6nlyAPI/AAAAAAAADzs/Hcw4iLEm6I4/s1600/rite-photo-anthony-hopkins3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="320" width="216" src="http://1.bp.blogspot.com/-jQni_72jhis/TtJi6nlyAPI/AAAAAAAADzs/Hcw4iLEm6I4/s320/rite-photo-anthony-hopkins3.jpg" /></a></div><br />
İhtiyacın olan şey gerçekten de, hayatı senin için yorumlayacak bir guru, bir öğretmen mi?<br />
Zihnini zapt edecek, sınırlayacak, bir inanç, bir felsefe mi?<br />
Yoksa araştırabilen, keşfedebilen, yaratıcı, özgür bir zihin mi?<br />
<br />
Acıyı çeken senken,<br />
Mutsuz olan senken,<br />
Doğumun, ölümün, hayatın anlamını öğrenmek, kim olduğunu keşfetmek isteyen senken,<br />
Kendine özgü bir hikayesi olan, mutlu ve yaratıcı bir insan olmak yerine, ezberci bir makina olmayı, ikinci el bir yaşamı tercih etmek neden?<br />
<br />
Kendi kendinin ışığı olmayı red etmek, kendi ışığına güvenememek neden?<br />
Neden kendinin hem ustası hem çırağı olmayı bir türlü kabullenmemen?<br />
<br />
Öğreten, sana sadece kendi söylemek istediklerini;iletebilecekken, neden kendi kendine öğrenmenin sınırsızlığından, heyecanından vazgeçmen.<br />
Yoksa esas neden hayatı araştırmayı, keşfetmeyi, anlamayı bırakmış olman mı?<br />
Hem de aradığın herşey, bütün dünya, hepsi sen de saklıyken.<br />
<br />
Bilmelisin ki;<br />
Sen nasıl bakacağını, nasıl öğreneceğini bilirsen,<br />
Anahtar senin elinde hep, kapı ise orada, <br />
Sen ne yaparsan yap, kime gidersen git, yeryüzünde senden başka hiç kimse, ne o elindeki anahtarı verebilir, ne de o kapıyı açabilir sana.<br />
<br />
<b>4 Eylül 2011<br />
Haşim Arıkan</b><br />
<br />
Fotograf: Anthony HopkinsUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-22217283545551131722011-11-27T18:09:00.002+02:002012-01-04T21:15:30.732+02:00Onu yaşayınca fark edersin, o çok önem verip, ruhunun en nadide raflarına dizdiğin objelerin değersizliğini...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-g-6P1u0Z7d8/TtJgs5YWxII/AAAAAAAADzg/B9uiAvvAfvE/s1600/uma-thurman-090-01.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="224" width="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-g-6P1u0Z7d8/TtJgs5YWxII/AAAAAAAADzg/B9uiAvvAfvE/s320/uma-thurman-090-01.jpg" /></a></div><br />
Bazen hiç beklemediğin bir anda, gelir bulur seni, hayatının en önemli deneyimi.<br />
Belki de hayat senin onu yaşamak için artık hazır olduğunu hissetmiştir!<br />
<br />
Onu yaşayınca fark edersin, o çok önem verip, ruhunun en nadide raflarına dizdiğin objelerin değersizliğini.<br />
Onu yaşayınca, değişir beynindeki yılların oluşturduğu algılama kanalları.<br />
Onu yaşadıktan sonra, değişir retinana düşen bazı görüntülerin anlamları.<br />
<br />
Kimi zaman çok sevdiğin birini yitirdiğinde bulur seni, hayatının flashback’i.<br />
Yaşadığın o tarifsiz acının içine gizlemiştir kendini.<br />
<br />
Önce yaşatır sana o büyük deneyimi, <br />
Ardından sessizce bekler, kendini tamamen ona tamamen teslim etmeni,<br />
Ona karşı yıllardır kullandığın savunma kalkanlarını artık aşağıya indirmeni,<br />
Onu red etme, görmezden gelme gayretlerinden vazgeçmeni,<br />
Onu kabullenmeni.<br />
<br />
Hayat adını verdiğin yolculukta, senin için hazırlanan zarflardan birini daha açıp, okuyup, anlamanın zamanı geldiğinde, evrenin muhteşem kurgusu içinde bir şekilde mutlaka gelip bulur seni hayatının o önemli deneyimi.<br />
<br />
Senin için, içine gizlediği özü kendine katıp, kendinle bütünleştirebilmek için her zaman tek bir şey ister senden.<br />
“İç görünü harekete geçirmeni.”<br />
Bunu yapabildiğinde fark edersin ki, senin için bir çok şeyin anlamı artık değildir eskisi gibi.<br />
<br />
<b>08 Mayıs 2011<br />
Haşim Arıkan<br />
</b><br />
Fotograf: Uma ThurmanUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-76167151250681670722011-11-27T18:01:00.002+02:002011-11-27T18:02:19.102+02:00Gerçeklik üretme makineleri!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-tJdyxp98-As/TtJetUJtx9I/AAAAAAAADzU/hSwk_TEVhJM/s1600/kristin-scott-thomas-606.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="320" width="248" src="http://3.bp.blogspot.com/-tJdyxp98-As/TtJetUJtx9I/AAAAAAAADzU/hSwk_TEVhJM/s320/kristin-scott-thomas-606.jpg" /></a></div><br />
Acaba öğrenmemizin vakti mi hala gelmedi?<br />
Öğrenmek için daha kaç ceset ilişki bırakmalıyız ardımızda?<br />
Kaç tekrar daha yaşamalıyız, farklı zamanlar da, farklı insanlarla, farklı mekanlarda.<br />
<br />
Neden hep aynı gerçeklikleri yaratıp duruyoruz?<br />
Niçin hep bir öncekinin benzeri ilişkilere tutunuyoruz?<br />
Bizi çevreleyen sonsuz olasılıklar denizinde nasıl oluyor da durmadan hep aynı gerçekliklere ulaşıyoruz?<br />
Önümüzde serili onca seçenek ve imkanın farkında olmamak ne tuhaf değil mi?<br />
<br />
Günlük yaşamımıza çok mu kaptırdık acaba kendimizi?<br />
Belli yaşam tarzlarına mı çok koşullandırıldık?<br />
<br />
Acaba ilk ne zaman hayatlarımız üzerinde kontrolümüz olmadığı fikrine kapıldık!<br />
Kendimizi, dış dünyanın, iç dünyamızdan daha gerçek olduğuna nasıl inandırdık.<br />
Oysa dışarıda içeridekinden bağımsız hiç bir şey yok. <br />
Dışarıda neyin gerçek olduğunu her zaman sadece içerideki düşünceler belirliyor. <br />
<br />
Sırf bu düşüncelerimiz yüzünden, bir türlü yapmadığımız seçimlerle;<br />
Bugüne kadar acaba kendimizi ve dünyayı kaç olası gerçeklikten mahrum bıraktık.<br />
<b><br />
7 Haziran 2011<br />
Haşim Arıkan</b><br />
<br />
Fotograf: Kristin Scott ThomasUnknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-32078242876990479422011-11-27T17:57:00.001+02:002011-11-27T17:58:31.906+02:00Gerçek olmayan herşeyi ayırt edip terk edebilirsen, sana kalan şey gerçektir...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-nNkEacxI2Fs/TtJdy6CaaYI/AAAAAAAADzI/E4CBz52ETrQ/s1600/penelope-cruz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="260" src="http://2.bp.blogspot.com/-nNkEacxI2Fs/TtJdy6CaaYI/AAAAAAAADzI/E4CBz52ETrQ/s320/penelope-cruz.jpg" width="320" /></a></div><br />
Yaşadığımız her şeyi, belleğimizin aynasından yansıdıktan sonra kavrarken,<br />
Beynimiz, daima olası olduğuna inandığı şeyleri görebileceğimiz şekilde çalışırken.<br />
Zihnimiz sadece belleğimizin algılamamıza izin verdiği şeylerle kısıtlıyken,<br />
Koşullanmalar yaşadıklarımızı sürekli içimizde zaten varolan kalıplarla eşlerken.<br />
<br />
Bilgi dediğimiz şey her zaman dünün, geçmiş hareketin artığıyken,<br />
Düşünceler beynimizde kendi hapishanesini kurarken,<br />
<br />
Gerçek sandığımız şeylerin aslında büyük bir yanılsama olmadığını hangimiz kanıtlayabilir ki?<br />
Hangimiz kendi zihnini fethetmeden, bilen ya da bilmeyen olduğunu söyleyebilir? <br />
Kim kendisine cahil, kim bilge diyebilir?<br />
<br />
<b>12 Haziran 2011<br />
Haşim Arıkan</b><br />
<br />
Fotograf: Penelope CruzUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-42507948877268745232011-11-27T17:40:00.000+02:002011-11-27T17:40:06.813+02:00Geçici olanın içinde, kalıcı olan...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-V3gNwGRApUg/TtJZqA_Sc_I/AAAAAAAADy8/mVBbSTlDtTA/s1600/Gerard-Butler-1022878.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="238" width="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-V3gNwGRApUg/TtJZqA_Sc_I/AAAAAAAADy8/mVBbSTlDtTA/s320/Gerard-Butler-1022878.jpg" /></a></div><br />
Düşündün mü hiç?<br />
<br />
Acaba sen, gerçek seni ne zaman ve neden terk etmeye başladın?<br />
Kimler kopardı, seni senden?<br />
Her geçen gün seni kendinden biraz daha uzaklaştıran yola seni kimler çıkardı? Kimler seni bugünlere taşıdı? <br />
Kimler öz benliğinin yeterince iyi olmadığına, kendi ruhunun sana yetemeyeceğine seni inandırdı?<br />
Sevilmek için, içinden gelenler dışında başka bir şeyler de daha yapman gerektiği yalanıyla seni kimler kandırdı?<br />
<br />
Düşündün mü hiç?<br />
<br />
İlk ne zaman vazgeçtin içinden geldiği gibi yaşamaktan?<br />
Kendini açıkca ortaya koyup, ben buyum diyebilme cesaretini ilk ne zaman yitirmeye başladın?<br />
Kendi ışığının seni yeterince aydınlatamayacağına seni kimler inandırdı?<br />
Kim aradığın doğruların, gerçeklerin, senin değil de başkalarının içinde saklı olduğu yalanıyla seni kandırdı?<br />
Dışarıdaki dünyanın içindeki dünyadan daha gerçek olduğuna seni kim inandırdı? <br />
<br />
Biliyor musun?<br />
<br />
Kendimizden her ne sebepten dolayı, her kim yüzünden, her ne kadar uzaklaşırsak uzaklaşalım, nasıl bir hayat yaşıyor olursak olalım, içimizde kaynağı biz olan, bizden başka hiçbir kimsenin bize veremeyeceği bir kıvılcım hep vardır. O küçük kıvılcımdır bizi her koşulda ayakta tutan ve günü geldiğinde, kendimizi artık hazır hissettiğimizde, zaman içinde uzaklaştığımız “ben” e, bizi yeniden yakınlaştıran. <br />
<br />
Kendimizi özgür, mutlu, huzurlu hissettiğimiz, içimizdeki saklı cennete bizi ulaştıran...<br />
<br />
<b>7 Ağustos 2011<br />
Haşim Arıkan</b><br />
<br />
Fotograf: Gerard ButlerUnknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-37742921172820559652011-11-27T16:56:00.000+02:002011-11-27T16:56:52.003+02:00Satır aralarında gizlidir...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-oobmMnBErMk/TtJPS8QZOLI/AAAAAAAADyw/QHbTUFKtMvM/s1600/610_monroe_intro.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="162" width="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-oobmMnBErMk/TtJPS8QZOLI/AAAAAAAADyw/QHbTUFKtMvM/s320/610_monroe_intro.jpg" /></a></div><br />
Okuduğun kitabın satır aralarına bakarken bulursun kimi zaman aradığın bir sorunun cevabını.<br />
Satır aralarında soluklanırken görürsün kimi zaman içinde yaşayan utangaç çocuğun, gözlerindeki mutluluğu.<br />
Satır aralarında durduğun an da fırlar içinden bastırdığını sandığın o bitmemiş öfke.<br />
Satır aralarında durduğunda hissedersin kimi zaman o arzuladığın huzuru.<br />
Satır aralarındadır hep kendi başına yaptığın o özgür keşif yolculukların.<br />
<br />
Kimi zaman bugünden geçmişe...<br />
Kimi zaman geleceğe...<br />
Kimi zaman yepyeni hayallere...<br />
<br />
Sana yeni bir şeyler öğrettiğini zannedersin okuduğun o satırların.<br />
Oysa sen, satır aralarında beklerken kendi içindeki beni keşfedersin.<br />
Satır aralarında durduğunda kendi özüne doğru bir adım daha ilerlersin.<br />
<br />
Aslında aradığın tüm soruların cevabının senin içinde her zaman var olduğunu, okuduğun o satırların sana sadece günü geldiğinde onları bulabilmen için yardımcı olduğunu fark edersin...<br />
<br />
<b>20 Eylül 2007<br />
Haşim Arıkan</b><br />
<br />
Fotograf: Marilyn MonroeUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-76295918952343610962011-11-27T16:41:00.001+02:002013-12-22T19:58:13.480+02:00Kadere inanır mısın?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-gqAIs35lalQ/Urcn77VJhzI/AAAAAAAAETg/cMwzK7koJBs/s1600/I+to+the+wild.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="135" src="http://4.bp.blogspot.com/-gqAIs35lalQ/Urcn77VJhzI/AAAAAAAAETg/cMwzK7koJBs/s320/I+to+the+wild.png" width="320" /></a></div>
<br />
Kadere inanır mısın?<br />
Peki ya eline bir fırsat geçse kaderini değiştirilebileceğine!<br />
<br />
Sana bir şans daha verseler, gerçekten kaderini değiştirebilir misin?<br />
Sence yapmış olduğun seçimleri değiştirdiğinde, kaderinle birlikte duygu doğan da değişir mi?<br />
O zaman acı çekmeden, öfkelenmeden, üzülmeden, endişelenmeden, korkmadan artık yaşayabilir misin?<br />
<br />
Yapacağın farklı seçimler, belki seni, farklı insanlara, farklı mekanlara, farklı ilişkilere, şu ankinden daha farklı bir yaşama götürür.<br />
Ama kaderini değiştirmekle, beynindeki ipleri düne bağlı düşüncelerin sana hissettirdilerini asla değiştiremezsin.<br />
<br />
Kimbilir belki bir gün sen de gerçeğinle yüzleşir, artık topu hep kadere atmaktan, sürekli onunla uğraşmaktan vazgeçersin.<br />
Hayatında neler olacağına müdahale etme arzundan vazgeçip, hayatının nasıl olduğuna karar vermeyi tercih edersin.<br />
Düşüncelerin mi, yaşadıklarının bir sonucu, yoksa şimdini, yarınını, dününü, duygularını düşüncelerinle sen mi yaratıyorsun fark edersin...<br />
Sen, yaşadıklarının sonucu musun, yoksa onların sebebi misin asıl gerçeği kendi gözlerinle görebilirsin.<br />
<br />
İnsanın yaşamının, kaderini değiştirdiğinde mi, yoksa yaşananı tanımlayan düşüncelerini değiştirdiğinde mi değiştiğini fark edersin.<br />
İnsanın mutlak kaderinin verdiği an be an kararlarla kendi kaderini yaratmak olduğunu sen de keşfedersin.<br />
<br />
<b>24 Eylül 2009<br />
Haşim Arıkan </b><br />
<br />
Fotograf: <a href="http://www.imdb.com/title/tt0758758/">Into the Wild</a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9154517029995855680.post-52135644201818365522011-11-26T22:56:00.003+02:002011-11-26T23:12:32.399+02:00Aradığını bulmanı engelleyen şey aslında onu arayışındır...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-Qc8K8Kmg018/TtFSW61dPGI/AAAAAAAADyY/AVu-bPhXpSs/s1600/Keira-Knightley.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="240" width="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-Qc8K8Kmg018/TtFSW61dPGI/AAAAAAAADyY/AVu-bPhXpSs/s320/Keira-Knightley.jpg" /></a></div><br />
Aklımın uzun zamandır bir şeylere takılıp kaldığını, bu yüzden de bir çok şeyi ıskalamaya başladığımı fark edince tutamıyor kendini yine, başlıyor sükunet kokulu cümlelerini ardarda beynime göndermeye. <br />
<br />
“Sana bir sır vereyim mi?” diyor. “ Eğer birşeyin peşindeysen gözün aradığın şeyden başka hiç bir şeyi görmez. Dışarıdan hiç birşeyi alıp kendine katamazsın. Çünkü aklın aradığı şeye takılmış kalmıştır. Onun büyüsü seni sarıp sarmalamıştır. Bundan dolayı da aradığını bulmayı beceremezsin.<br />
<br />
Bulmak özgür olmak demektir. Aklın, hiç bir şeyin peşinde değilken, hiç bir şeyi anımsamaz hiç bir şeye direnmezken, zihnin gerçekten sessiz, dingin ve özgür olur. Aradıklarını ancak o zaman bulabilirsin..."<br />
<br />
<b>23 Ekim 2010<br />
Haşim Arıkan<br />
</b><br />
Fotograf: Keira KnightleyUnknownnoreply@blogger.com0