Sürekli
unutuyorum.
Herkesin aslında benim gibi, sadece insan olduğunu.
Onların da, benim dahil olduğum o büyük bütünün, benim gibi sadece
küçücük bir parçası olduğunu.
Büyük bütünün, küçük parçalarının ürettiği güzel veya çirkin, iyi veya kötü gerçekliklerle evrildiğini.
Tarih denilen şeyin bu küçük parçaların yarattığı gerçekliklerle yazıldığını, şekillendiğini, değiştiğini.
Her bir küçük parçanın yarattığı gerçeklerle, diğer insanlar için yeni bir farkındalık yarattığını ve onlara yeni bir örnek oluşturduğunu.
Büyük bütünün, küçük parçalarının ürettiği güzel veya çirkin, iyi veya kötü gerçekliklerle evrildiğini.
Tarih denilen şeyin bu küçük parçaların yarattığı gerçekliklerle yazıldığını, şekillendiğini, değiştiğini.
Her bir küçük parçanın yarattığı gerçeklerle, diğer insanlar için yeni bir farkındalık yarattığını ve onlara yeni bir örnek oluşturduğunu.
Herkesin
ancak bu sayede kendisinin neyi desteklediğini fark edebildiğini.
Ben de
bilemiyorum ki, herkes gibi.
Kime dünya denilen bu sahnede hangi rolün verildiğini, kimin kendisine verilen bu rolün hakkını verdiğini, kimin rolünü fazla abarttığını.
Kimin o büyük bütünün evrilmesine ne kadar katkı sağladığını.
Kimin hangi konuda yetenekleri olduğunu, hangi özel yönünün bulunduğunu.
Kimin varlığının, nelerin anlamını, değerini artırdığını.
Kime dünya denilen bu sahnede hangi rolün verildiğini, kimin kendisine verilen bu rolün hakkını verdiğini, kimin rolünü fazla abarttığını.
Kimin o büyük bütünün evrilmesine ne kadar katkı sağladığını.
Kimin hangi konuda yetenekleri olduğunu, hangi özel yönünün bulunduğunu.
Kimin varlığının, nelerin anlamını, değerini artırdığını.
Ama yine de
duramıyorum;
Yargılıyorum sürekli her şeyi, herkesi...
Beynime ulaşmış olan en son bilgiye göre.
Gerçek sadece benim beynindeki bu bilgilerle sınırlıymış ve herkes için geçerli doğrular sanki benim zihnimdeymişcesine.
Yargılıyorum sürekli her şeyi, herkesi...
Beynime ulaşmış olan en son bilgiye göre.
Gerçek sadece benim beynindeki bu bilgilerle sınırlıymış ve herkes için geçerli doğrular sanki benim zihnimdeymişcesine.
Dışlıyorum...
Başkalaştırıyorum...
Farklılaştırıyorum kendimi, “normal” olarak adlandırdığım beynimdeki şablonlara tam oturmayanlardan.
Sanki ben onlardan daha iyi ya da onlar benden daha az olabilirmiş gibi.
Sanki ben onlardan daha önemli, daha değerli olabilirmişim gibi.
Başkalaştırıyorum...
Farklılaştırıyorum kendimi, “normal” olarak adlandırdığım beynimdeki şablonlara tam oturmayanlardan.
Sanki ben onlardan daha iyi ya da onlar benden daha az olabilirmiş gibi.
Sanki ben onlardan daha önemli, daha değerli olabilirmişim gibi.
İnsanım ben de
aslında, herkes gibi.
Hepimizin sessizliklerin de hep aynı itiraflar gizli sanki...
Hepimizin sessizliklerin de hep aynı itiraflar gizli sanki...
11 Aralık 2010
- 26 Mart 2015
Haşim Arıkan
Haşim Arıkan
Fotograf: Fifty Shades of Grey
0 yorum:
Yorum Gönder