Selam eskici.
Söyler misin bana?
Herşeyin mi, eskisi çok değerli?
Bu yüzden mi sürekli biriktirip, bir türlü atmaya kıyamıyorsun içindekileri?
Senin için anlamlarını çoktan yitirmiş, acıları, öfkeleri, üzüntüleri, ihtimalleri.
Hiç aklına gelmez mi be eskici?
Yıllardır özenle içinde biriktirdiğin o acıları, arada bir elden geçirmek.
Onların önemi, değeri yıllar boyu senin için hiç değişmez mi?
Yoksa fark etmedin mi sen de?
Bu garip, anlaşılmaz oyunu sana, zihninin düzenlediğini.
O içindeki üstüste yığılı acıların, zamanla aslında nasıl anlamlarını yitirip, birer birer duygu çöpüne dönüştüklerini. Bir süre sonra senin için ifade ettikleri değersizliği, hiçliği.
Bir düşün be eskici.
Hiç işine yarıyor mu, özenle biriktirdiğin o çürümüş duygu çöpleri, beynini işgal edip, onu meşgul ederek, seni asıl önemli olandan; bulunduğun andan uzak tutmaktan gayri.
Hadi eskici.
Sen de çok iyi biliyorsun ki, hayat hızla akıp giden, azgın bir nehir misali.
Bu yüzden zaman hepimiz için çok değerli.
Vakit, anın keyfini dibine kadar çıkarabilmek için, bu tuhaf bağımlılıktan kurtulma vakti.
Hadi ayıkla at artık içindeki şu son kullanım tarihi geçmiş acıları, duygu çöplerini.
Ki…
Gelsin onların yerine sana mutluluk ve keyif verenleri.
Akıp giderken içinden eskiler, aynı hızla doldursun onların yerlerini en yenileri.
En keyiflileri, seni çok daha fazla mutlu edenleri...
18 Şubat 2009
Haşim Arıkan
Fotograf: Robert Carlyle
0 yorum:
Yorum Gönder