O,
Senin kendini açığa vurabilmene, gerçekte kim olduğunu anlayabilmene yardım edebilmek için girer aslında hikayene.
Ama sen onu, kendinden kaçabilmek için istemişsen,
Senin için, düşlediğin bir düşünceyle savaşın olabilir sadece.
O,
Senin ona karşı olan davranışlarının, duygularının, ardında yatan asıl niyetini keşfedebilmene yardım edebilmek için girer aslında hikayene.
Ama sen onu sırf kendi rahatlığın, mutluluğun, güvenliğin yüzünden istemişsen.
Onu yetersizliklerini, sorunlarını, belirsizliklerini kapatma aracı olarak görmüşsen.
Senin için, düşlediğin bir düşüncenin ruhunda yarattığı bir sıkıntı olabilir sadece.
Onu daha hiç tanımadan, onunla yaşayacaklarının nasıl olacağının kararını vermişsen.
Onu sırf gereksinim duyduğun için ya da bir fikre dayandırdığın için istemişsen.
O,
Senin için, düşlediğin bir düşünceyle çatışman olabilir sadece.
Sen içsel hareketlerinin, dalgalanmalarının farkına varmadıkça,
Düşünüş biçimini, yüreğinden geçenleri tam anlamadıkça.
Ondan yararlanma gereksinimin ortadan kalkmadıkça,
O,
Senin için, bir yük, bir sıkıntı, bir uğraşma, bir savaşım olabilir sadece.
O,
Onu zihninde yarattığın harika bir tablonun içine hapsetmediğinde, aradığın o gerçek sevgiyi paylaşabilir seninle...
O,
Senin kim olduğunun kararını daha en başta verilebileceğin biri değil, hiç bir şeyle karşılaştırmadan bakabildiğinde keşfedebileceğin bir bilinmeyendir sadece.
19 Mayıs 2010
Haşim Arıkan
Fotograf: Natalie Portman & Jean Reno
0 yorum:
Yorum Gönder