Hani hayata dair sürekli bir şeyler anlatıyorsun ya bana.
Senin yaşadıklarını yaşamamam, senin hatalarını tekrarlamamam adına.
Eğer dinlemek istersen beni, ben de kendi düşüncelerini, hissettiklerimi anlatmak istiyorum sana.
Zihnimde henüz, hayata dair senin kadar çok bilgi, kayıt biriktirememiş olmasam da.
Söyler misin?
Hayata karşı benim yerime sen savaşarak, beni kazandırabilir misin?
Benim acılar çekmemi, günahlara girmemi, engelleyebilir misin?
Benim yazgımı sen değiştirebilir misin?
Sen bana bu kadar müdahale ederken, ben;
Kendi yaşamımı yaşayabilir miyim?
Arayışlarımı özgürce devam ettirip, kendi yolumu bulabilir miyim?
Ruhumun özgün üslubunu yaratıp, bunu davranışlarıma özgürce yansıtabilir miyim?
Yoksa farkında değil misin hala?
Sevgi bağınla beni nasıl sıkı sıkı bağladığının!
Önerdiğin yaşamı yaşamam için beni ne kadar çok zorladığının!
Merak ediyorum, acaba hiç aklına gelmiyor mu, senin ben vakitlerin?
O vakitlerde, beyninin içinde uçuşan düşüncelerin, hissettiklerin... Ve, benim aslında neyi istiyor olabileceğim...
Ne istiyorum biliyor musun?
Dünyayı...., kim olduğumu.... kendi gözlerimle görmeyi,
İçimdeki tutkuların, isteklerin seslerini dinleyebilmeyi,
Kendi doğamla sürekli mücadele etmek, onu kontrol altına almaya çalışmak yerine,
Ona güvenmeyi, onu yaşamak için kendime izin verebilmeyi öğrenmeyi,
Zihnimde oluşan korkular yüzünden tedbirli davranıp sürekli masanın altına saklanmak yerine, camın önünde dikilip olanları cesurca seyredebilmeyi,
İnanacağım masalları kendim bulup, onları yaşayabilmeyi...
Aslında sen de çok iyi biliyorsun,
Ben de senin gibi, bazen içimdeki bilgenin sözüne kanıp, bazen içimdeki haydutun peşine takılacağım.
Ben de senin gibi, ne tamamen günahsız ne de tamamen günahkar olacağım.
Kim bilir, belki en sonunda birgün ben de;
Sana yazdığım bu satırları unutup, senin gibi davranacağım.
Çocuğumu kör bir sevgi ile sevip, onun adına korkup, endişelenip, onun için acılar çekeceğim.
Ve bunları yaşarken kendimi senin gibi mutlu hissedeceğim.
Kendi hayata geliş amacımı bir gün keşfedebilsem de, onun bu dünyaya hangi nedenle geldiğini ben asla bilemeyeceğim.
Kendi yolculuğumda ne kadar yol aldığını bir gün fark edebilsem de, onun, kendi yolunda ne kadar ilerlediğini ben asla bilemeyeceğim.
23 Ocak 2010
Haşim Arıkan
0 yorum:
Yorum Gönder