Senin gibiyim.
Sessiz görünsem de, benim de düşüncelerim bir nehir gibi akıyor sürekli beynimde.
Ben de küskünüm dünyaya, kendini beni mutlu etmeye adamadığı için.
Ben de hiç bir şey beklemiyorum artık hayattan.
Kendimi bu büyük kalabalığın ortasında, yalnız ve terk edilmiş hissediyorum.
Aynı zaman da aynı mücadeleyi veren iki yalnız varlığız seninle.
İkimizin de sessizliğinde aynı itiraflar gizli.
Işığın yada karanlığın olmadığı anlamsız bir boşlukta,
Yok olmayan ama yerinde de durmayan tuhaf bir sisin ortasında,
İsteyerek sürdürülen bir sürgünün yalnızlığı bu yaşadığımız.
Sana benziyorum.
Ben de senin gibi içimdeki en güçlü duyguları ustaca sahteleştirip yok ediyorum.
Aslında gerçek olmayan şeyleri gerçekleştirmek için mücadele ediyorum.
Ben de uzanıp alınmamış, tatmin edilmemiş duygular düzeyinde yaşıyorum.
İyileşmelerine izin vermediğim yaralarımı yorgun şefkat anlarımla tımarlıyorum.
Ben de suçluyum senin gibi.
Yaşadığım bu çaresizlik duygusunun bana öğretilmesine izin verdiğim için,
Hissetmediğim bir hayatı sahte olarak yaşadığım ve buna razı olduğum için,
İçimdeki gerçek ben’i ortaya çıkarmak yerine, inatla olmadığım birine benzemeye çalıştığım için.
Elde edebileceğim yada yok edebileceğim tek mutluluğun, kendi mutluluğum olduğunu kabul etmediğim için,
Mutlu olma cesaretini bir türlü gösteremediğim için...
Kendi mutluluğumun itici gücünün, ben olduğunu hala kabul edemediğim için…
08 Mayıs 2009
Haşim Arıkan
Fotograf: Ginger Rogers
0 yorum:
Yorum Gönder